Dünkü yazımda, sizlere devlet erkânı ve mensuplarının İslam dini ve Müslümanlar hakkındaki sözlerini anlatmış idim. Bu yazımda yine aynı meselenin devamı olan basın ayağından ve bilhassa Müslümanları kötülemek için yapılan psikolojik hamlelerden, toplum baskılarından bahsedeceğim.
Daha önce size Şemsettin Günaltay’ın Akşam gazetesinde yayınlanan bir haberini nakletmiştim. Hani şu “Bu memlekette artık bir daha tekke ve türbeler hortlayamaz” dediği haber…
CHP kadrosu ve kalemşorları İslam’a karşı olan nefretlerini sadece sözlerle ifade etmediler, ayriyeten gazetelerde, dergilerde çizimler yayınladılar ki milletin en küçük ferdi dahi İslâm’ı onlar gibi öcü olarak görebilsin.
Karikatürün açıklamasında “Bu oklar varken yılan baş kaldıramaz!..” yazıyor.
(Ramiz Gökçe, Akbaba,
9.5.1935, S. 71, s.3)
Peki o oklarda?
• Cumhuriyetçiyiz
• Milliyetçiyiz
• Halkçıyız
• Devletçiyiz
• İnkılabcıyız
• Layıkız
Meclis’in son kararları münasebetiyle: “Yeni idarenin yükselmesi için beyhude ağırlıkların ve mazi
enkazının atılması zaruri idi.” Balonun havalanması için hocaları yani kendi ifadeleriyle beyhude gördükleri kişileri balondan aşağı atıyorlar.
(Münif Fehim Özarman, Kelebek, 6.3.1924,S. 48, s.1)
“Hakiki İnkılap” “Kat’i ıslahat için ancak böyle kuvvetli bir idare makinası lazımdır.” (Kelebek, 13.3.1924 S. 49, s.1)
Cumhuriyet Gazetesinde 1925 yılında yayınlanan bir karikatür…
Ne demeye çalıştığı öyle zannediyorum zaten açık.