Bilindiği üzere lâ-dîni cephenin iki meşhur haber kaynağı var, biri odatv.com diğeri de Sözcü Gazetesi ve sitesi. Haa, birde bunların altında hizmet eden küçük Metun(Mesût) sitecikler var tabi. Bunların bütün gâyesi İslâm aleyhinde ne kadar haber varsa onu yaymak, onu ortaya çıkarmak veya o minvalde bir haber uydurmaktır. Kısaca hedef: İSLÂM.
Son iki haftadır odatv.com ve altındakiler, Üstad Kadir Mısıroğlu‘nu Fâtih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesinde (eski PTT hastanesi) ziyâret eden Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan‘a, TBMM Başkanımız İsmail Kahraman‘a ve diğer mevki sahibi şahıslara kafayı takmış vaziyette. Vay efendim; bir Ant-i Kemalist’i, Atatürk Düşmanını ve -hâşa- bir deliyi bu mevki sahibi kimseler nasıl ziyâret ederler vs. herzeler…
Üstad Kadir Mısıroğlu‘nun ziyâretine gelen çoğu kimsenin bir şekilde kendisiyle bir yolu kesişmiş, bir hukukları olmuş kimselerdir yanı arada hatır, gönül, kadirşinaslık, vefa vardır ve bu gibi kıymetli değerler dedikoducu teyzeler misali yaygara çıkaranlara prim vermeyecek cinsten muhabbetler, dostluklardır. Kudurun…
YALANCI SÖZCÜ SONER YALÇIN
Sözcü Gazetesinin yazarı Soner Yalçın; 23.02.2018 tarihinde “İngiliz Parmağı” başlıklı içerisinde yalanın, iftiranın kol gezdiği bir köşe yazısı kaleme aldı. Yıllardır Üstad Kadir Mısıroğlu ile ilgili bir haberi yayınlarken “Tayyip Erdoğan’ın akıl hocası” diye kendisini takdim ettiikleri için bu Sözcü Gazetesi için hem Üstad‘ı hemde Reis-i Cumhurumuzu vurmak için “bomba” bir manşet malzemesi idi. Soner Yalçın bu köşe yazısında Üstad Kadir Mısıroğlu hakkında şu mesnetsiz iddialarda bulundu:
İDDİALAR:
- Yıl 1972. Mısıroğlu Sebil dergisinde “MSP, AP’nin önünü kesmek için kurduruldu” diye yazdı.
- Kadir Mısıroğlu, Nakşibendi Şeyhi Nazım Kıbrısi’ye bağlandı.
- Kadir Mısıroğlu Bakırköy Akıl Hastanesi’nde yattı; Cerrahpaşa Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden rapor aldı. Delidir ne dese yeridir.
- Mısıroğlu’nun Kuleli Askeri Lisesi yanındaki -ruhsatını AKP’nin verdiği- Kuleli Yakamoz Restaurant…
- Değerli Nasuhi Mehmet Türbesi’nin Kadir Mısıroğlu’nun sahibi olduğu Sebil Yayınevi’ne ve vakfına verilmesini kim kabul edebilir?
Peki; hakîkatler ne?
HAKÎKATLER:
- Öncelikle Sebil Dergisi hakkında kısaca mâlumat vereyim: Kadir Mısıroğlu’nun başyazarlığında ve imtiyaz sahipliğinde yayımlanmaya başlanan Sebil, 1976-1982 ve 1988-1992 tarihleri aralıklarında “Her Şey Hak İçin” sloganıyla yayımlanmıştır. 1980’e kadar haftalık yayımlanan gazete, sonrasında aylık olarak yayın hayatına devam etmiştir. “Haftalık Siyasi, Tarihî, İlmî Gazete” sloganıyla yayın dünyasındaki boşluğu doldurmak için yola çıkan gazete, toplam 269 sayı basılmış olup ilk 250’si Türkiye’de, son 19’u Almanya’da yayımlanmıştır. 1980 Darbesiyle kapatılmıştır. Dergide Osmanlıca kelimeler ağırlıktadır ve nispeten daha zor bir dil benimsenmiştir. Necip Fazıl Kısakürek’in etkisi görülmüştür ve benzer bir üslup kullanılmıştır. Sebil’in çizgisi Millî Selamet Partisi’ne yakın olmakla beraber sağ cephe olarak adlandırılabilecek MHP ve AP’ye hitap etmek niyetinde de olmuştur. CHP’ye karşı sert bir tutuma sahiptir. Kadir Mısıroğlu’na ve Sebil Yayınevi’ne dergide neşredilen yazılar sebebiyle 36 ayrı dava açılmıştır. Kadir Mısıroğlu’nun yanı sıra yazı neşreden isimler arasında Cemil Meriç, Aynur Mısıroğlu, Mustafa Yazgan, İsmail Hami Danişmend öne çıkmaktadır. Ayrıca gazetede “Abdulmuhsin Es-Sebili” müstear adıyla yayımlanan birçok yazı bulunmaktadır. MSP, AP ile ilgili görüşünü de zaten yandaki Sebil Dergisi sayısında görmektesiniz.
- Üstad Kadir Mısıroğlu, Şeyh Nazım Kıbrısî ye bağlı değildir, Üstadımızın Şeyhi Bayburtlu Dede Paşa Hazretleri (Musa Baştürk Bayburdî)’dir. Şeyh Nâzım Kıbrısî Hazretleri kıymetli bir zât olup, sadece iyi bir ahbâbı idi.
- Üstad Kadir Mısıroğlu’nu sevmeyen herkes veya şöyle diyelim Kemalistler, Sol cenah M. Kemal Paşa’ya muhabbet beslemeyen herkese “deli” damgasını yapıştırıyor. Misal; Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, ve Lozan’da Murahhas olarak vazife yapmış Dr. Rıza Nur gibi… Bu rapor hep ağızlarda dolanıyor ama nedense hiç kimse delikanlı gibi “işte deli raporu” diyemiyor, çünkü öyle bir rapor yok, sadece boş laf.
- O mekânın İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı’nı alış tarihi 13.01.1999’dur. Ak Parti’nin kuruluş tarihi ise 14 Ağustos 2001’dir.
- Mehmet Nasuhi Camii Avlusundaki bina ise 1994 yılında Üstad Kadir Mısıroğlu tarafından harabe bir vaziyetteyken alınmış olup, sonrasında ihyâ edilerek (aşağıda görüleceği üzere) Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı bir Vakıf (Osmanlılar İlim ve İrfan Vakfı) hâline getirilmiştir. Ayrıca iddia edildiği gibi yer Sebil Yayınevi‘ne tahsis edilmiş değildir ki o tarihlerde Sebil Yayınevi, Cağaloğlu Vilayethan’daki yerinde faaliyet göstermekteydi. Yani kısaca diğer bütün iddialar gibi bu da kocaman bir YALAN.
ÇAMUR AT İZİ KALSIN “MISIROĞLU”
Soner Yalçın‘ın 23.2.2018 tarihli yukarıda yalanlarını teker teker ifşa ettiğim köşe yazısından sonra “bozacının şâhidi, şıracı” kabilinden bu seferde 24.02.2018 tarihinde odatv.com, “Milyonluk restoranı olan Kadir Mısıroğlu’nun miras kavgası başladı” başlıklı bir haber yayınladı. Öncelikle şunu belirteyim, odatv.com’un arşivine girdiğiniz takdirde arama sekmesine “Mısıroğlu” yazarsanız 65 tane “Mısırlıoğlu” yazarsanızda 5 tane yani toplam 70 tane nefret kusan haber içerikleri görebilirsiniz yani kısaca demem o ki; bu sitenin dolayısıyla da idârecilerinin “Mısıroğlu” ailesi ile ilgili bir problemi var, bu çok âşikâr.
Odatv.com‘un yaptığı haberde şahsımla alâkalı şu iki ibâre geçmektedir:
- “Kadir Mısıroğlu’nun müritler ve mânevi torunu Nurullah Mısıroğlu arasında rant kavgası başladı”
- “Kadir Mısıroğlu’nun müritleri ve mânevi torunu Nurullah Mısıroğlu’nun sosyal medyada karşılıklı kavgaya girdiği görülürken, bir de açıklama geldi”
Peki; odatv.com bu mîras (rant) kavgası meselesini neye istinaden, nereden çıkarttı? İşte Cevabı:
Üstad Kadir Mısıroğlu‘nun hastalanması ve kürsülerden milletimize hitap edemiyor olmasından faydalanan birtakım şahsiyetsizler bâzı emellerini gerçekleştirmek (prim yapmak) adına “Mısıroğlu” soyadını kullanma gafletinde bulunmuşlardır. Bu hadsizliğe engel olmak adına 19.02.2018 tarihinde bütün resmî web ve sosyal medya sayfalarımızdan bir ilân (duyuru) yayınladık.
Aynı ilânı odatv.com‘da yayınladı ama “Ve izâcâel kaderu feamiyetl basar (Kader gelince göz kör olur)” sırrı olsa gerek mühim bir şeyi gözlerinden kaçırmışlar, gözlerinden kaçan şey sitedeki o ilânın (duyurunun) yayınlanma tarihi idi.
Yani kısaca özetlemek gerekirse, biz ilânı (duyuruyu) 19.02.2018 tarihinde yayınladık, Soner Yalçın bundan 4 gün sonra yani 23.02.2018 tarihinde “İngiliz Parmağı” başlıklı yalan yanlış köşe yazısını yayınladı, bundan da bir gün sonra yani 24.02.2018 tarihinde odatv.com şuan cevap vermekte olduğum tamamen alâkasız şeyleri birleştirerek hazırlanan “Milyonluk restoranı olan Kadir Mısıroğlu’nun miras kavgası başladı” başlıklı haberi yayınlayarak kendi yalanlarını, kendi sitelerinde ifşa etmiş oldular.
Bütün bu yazdıklarımın dışında hâlen bunların “Mısıroğlu” ailesine yönelik bir düşmanlık beslemediklerini iddia edecek olan varsa bir de şu meseleyi tetkik etsin; na göz atsın 19.02.2018 tarihinde yayınlamış olduğumuz ilânda Nurullah Mısıroğlu ve Ali İhsan Bahadır adları geçmektedir ama nedense odatv.com, “Mısıroğlu” endeksli baktığı için meseleye Ali İhsan Bahadır hakkında hiçbir şey demeyerek Mısıroğlu’nun mânevi torunu Nurullah Mısıroğlu vb. ifâdeler kullanarak aile arası bir rant kavgasına dönüştürdü işi.
NETİCE
Son olarak şunu söylemek istiyorum; gerek Üstad Kadir Mısıroğlu gerekse şahsım bu ve benzeri şahıslara, müesseselere pabuç bırakacak kimseler değiliz. Hukûkî mücadelemizi başlatmakla yetinmeyip, yayıncılık hayatımızda yıllardır olduğu gibi bu zümrenin her dâim vesîkalar nezdinde karşısında olup, tezlerini çürüteceğiz.
Kimin haklı olduğunu, kimin ise fitne çıkarttığını ferâsetli MİLLETimiz görmektedir.
Nurullah Mısıroğlu
05.03.2018
Nurullah Mısıroğlu