Bir hafta boyunca “KARA MÂZİ” başlığı altında seri yazılar kaleme aldım. Ümit ederim ki sizlere bir nebze dahi olsa bir şeyler anlatabilmiş, akıllarda yer edebilmişimdir.
28 Şubat’ı konuşuyoruz. Bu gün, size bir haftadır yazılarımla anlatmaya çalıştığım ideolojiye sahip kişilerin ceberruti bir surette yeniden sahaya çıktığı gündür. Yine Müslümanların (bilhassa hanım kardeşlerimizin) ezildiği, bâtılın ezdiği gündür.
Nice hanım kardeşimiz tedrisatlarından (eğitimlerinden) oldular, polislerden dayak yediler ama sonunda hanım kardeşlerimizin verdikleri mücadelenin neticesinde 2010 yılından bu yana serbestçe başlarındaki ayeti kerimeyle okuyabildiler. Elhamdülillah. Mevla bu ve benzeri günleri tekrar yaşatmasın inşallah.
Başlıkta “28 Şubat: Doğum ve ölüm günü” demiştim. Şimdiye kadar anlattığım kısım ölüm günüydü, zira bu zihniyet Allah’ın izniyle bir daha başa geçemez, çünkü Ümmet-i Muhammed yeniden birlik, dirlik olma yolunda ilerlemeler kaydetmeye başladı. Bundan sonra Fahr-i Kâinat Efendimiz’in (s.a.v.) bizlere vaad ettiği İslâm’ın galebe sağlayacağı Altın Çağ dönemi olacaktır inşallah.
Şimdi gelelim doğum günü kısmına…
Bir süredir kalem oynattığım Diriliş Postası Gazetesi bundan tam bir yıl evvel yayın hayatına başladı.
Gazetenin isminden de anlaşılacağı üzere bu kadro Diriliş’in, Birliğin, Şah’a kalkmanın, Ümmet-i Muhammed’i ayağa kaldırmanın gayreti içerisinde “karınca kararınca” elinden geleni yapmaktadır. Diriliş ailesinin yeni de olsa bir ferdi olmaktan çok mutlu ve bahtiyarım.
Sözümü Diriliş Ertuğrul dizisindeki bir sözle bitirmek istiyorum:
“Sefer (gayret) bizim, zafer Allah’ın olsun.”
Amin.
Nurullah Mısıroğlu
Diriliş Postası, 28. Şubat. 2016
Nurullah Mısıroğlu